evet gelin biraz olimpiyatlara bakalım.Vancouver 2010 kış olimpiyatlarına ev sahipliği yapıyor.Vancouver Kanada'nın Britanya Kolombiyası eyâletinde bulunan bir şehirdir. Batı Kanada'nın en büyük, ülkenin de üçüncü büyük metropolüdür.ki adını İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri kaptanlarından George Vancouver dan alması da anlamlıdır.
şehir bize olimpiyatlar sayesinde kimilerinin(a.negri.m.hard)imparatorluk dediği neoliberal ve veya küresel kapitalizm okuması yapmamızı sağlıyor.hiçbir yorum yapmadan yalnızca elimdeki verileri sıralayacağım.bireysel okumalar sonucunda bakalım bu veriler bize ne anlatacak.
-Olimpiyat sponsorlarının dışında hiçbir firmanın şehirdeki bilboard lar da yada otobüslerin üstünde reklam vermesi yasak
-Kuzey halklarının yol gösterici olarak belledikleri taş heykel İnukşuk un olimpiyat logosuna girmesine rağmen şehirde neredeyse yerlilere ait hiçbir şey bulunmamakta.
-protestoların temel sloganı çalıntı toprakta olimpiyat olmaz.
-olimpiyatlarda vancouver in harcadığı para 6 milyar dolar.
-beklenen en yüksek gelir 1 milyar dolar.
-22 yaşındaki Gürcü kızakçı Nodar Kumaritashvili’nin açılış törenine saatler kala feci şekilde ölmesini engelleyecek teknik destek(pist bakım ve yenilenmesi)yaklaşık 500 bin dolardı.
-2004 de atina olimpiyatlar için7 milyar euro borçlandı.
-Montreal, 1976 olimpiyatları için girdiği borcu 2002 yılında kapatabildi.
-eyalet yönetimi sağlık harcamalarını 330 milyon dolar azalttı, sanat ve kültür bakanlığı bütçesini ise %80 oranında makasladı.
BİRAZ TARİH
-spor sadece gerçek şeytanı gizlemeye yönelik bir ideolojik perde değil,insanlığın kültürel izlerini silmeye,sivil toplumunun özgürleştirici mirasını yok etmeye etmeye yönelik bir burjuva aracıdır.(prof.dr.lubodrag simonoviç.spor kapitalizm ve yıkımı)
-1936 Berlin Yaz Olimpiyat Oyunları
Ev sahibi şehir: Berlin, Almanya
Resmî slogan: -
Katılan ulus sayısı: 49
Katılan sporcu sayısı: 3963 (331 kadın, 3632 erkek)
Karşılaşma sayısı: 19 dalda 129 karşılaşma
Açılış tarihi: 1 Ağustos 1936
Kapanış tarihi: 16 Ağustos 1936
Resmen açan: Adolf Hitler
Olimpiyat Ateşi'ni yakan: Fritz Schilgen
Sporcu yemini eden: Rudolf Ismayr
Hakem yemini eden: -
Olimpiyat stadyumu: Berlin Olimpiyat Stadı
-I. Dünya Savaşı’nın ardından kaybettiklerini geri kazanma için hararetli bir uğraşın içindeki Almanya Hitler’i iktidara taşımış, hızlı ve güçlü adımlarla yeni bir savaş makinesi inşa etmeye başlamıştı. Bu hengame içinde Almanlar’ı kuşatan faşizmin II. Dünya Savaşı öncesi en büyük gövde gösterisi 1916’da Berlin’de yapılması savaş nedeniyle 1936 yılına ertelenen olimpiyatlar oldu. “Üstün ırkın” tüm insanlığa kanıtlaması gerekenler açısından çok büyük önem taşıyan olimpiyat oyunları Naziler için hüsranla sonuçlandı. Jesse Owens isimli siyah atlet çıplak ayakla rekorlar kırarak madalyaya uzanırken ırkçıların aşağılık ırk saydıkları siyahların bu zaferi tüm Nazi propagandasını alaşağı ederken, bazı Alman atletlerin rakiplerine yani Nazi Almanya’sının düşmanlarına karşı takındığı sportmen tavır “ari ırkın” yüceliği masalı tüm dünya karşısında çökmesine yol açtı
-olimpiyatların üzerine sinen şovenizm örtüsüne en sert ve en açık tepki 1968 Meksiko Olimpiyatları’nda iki siyah atletin olimpiyat tarihine geçecek gösterisi oldu. 200 metre yarışında rekor kırarak altın madalya alan Tommie Smith ve aynı yarışta 3. olarak bronz madalya alan John Carlos madalya töreninde siyah eldivenli ellerini yumruk şeklinde havaya kaldırarak adına yarıştığı ABD’deki ırk ayrımcılığını protesto ettiler. Özgürlük savaşçısı ABD ise, bu harekete karşı iki atleti de milli takımdan uzaklaştırdı.
-Olimpiyatların tarihinin MÖ XIV. yüzyılda Yunanistan’ın Olympia yöresinde başladığı tahmin edilmektedir. Ancak eldeki somut verilere göre MÖ 776 yılından itibaren oyunların tarihi kesin olarak tutulmaya başlanmıştır. Oyunlar 12 yüzyıl boyunca hiç ara verilmeden, her dört yılda bir yapıldı. Bir süre Yunan yarımadasının, daha sonraları da Yunanistan’ı ele geçiren Romalılar yoluyla tüm Roma İmparatorluğu’nun katılması ile devam etti. Yüzyıllarca savaşların bile kesilmesine yol açan olimpiyatların gidişatına son veren ise dinsel gericilik oldu. Hristiyanlık Roma İmparatorluğu’nun resmi dini olunca oyunların din dışı ve Hristiyan etkisine karşı bir durum olduğu düşünülmeye başladı. 393 yılında İmparator Theodosius bin yılı aşkın tarihi olan oyunları kaldırdı.
-Antik şekli Eski Yunan'da yapılan olimpiyatlar Fransız soylusu Pierre Frèdy, Baron de Coubertin tarafından 19. yüzyıl'ın sonlarında modernize edilmiştir.
-Olimpiyatların ilkeleri de daha başlangıçta şöyle belirlendi:
* Olimpiyatlar, eskiden olduğu gibi, her dört yılda bir yapılacak.
* Olimpiyatlar, Klasik Yunan’da olduğunun aksine, tüm dünya sporcularına açık olacak ve yarışma programı, günün sporlarını içerecek.
* Yarışmalarda sadece büyükler yer alacak.
* Amatörlük kuralları, kesinlikle uygulanacak.
* Olimpiyat organizasyonu “gezici” olacak ve her olimpiyat başka bir ülkede yapılacak.
- Özünde kardeşlik, barış gibi vurgular taşıyan olimpiyat organizasyonları hiçbir zaman kendini yaratan nesnel gerçeklerin ötesinde anlamlar taşımadı. Örneğin olimpiyatlar ilk başladığında köleler oyunlara kat’i olarak katılmazken katılımcılar asil “Yunan kanından” olmak şartı ile karşı karşıyaydı. Bunun dışında kadınların bırakın oyunlara katılmasını izlemeleri bile yasaktı.
peki ya bugün bildiğimiz en organize insan etkinliği denilen olimpiyatlar kimin elinde ve kime hizmet ediyor.onlarca çok uluslu şirketin ,devletlerin oyunlara bu kadar yüklü paralar yatırmaları neden.futboldan atletizme her alanı kullanarak aslında şekil verdikleri bizler değil miyiz.her birimiz her an t.v de bilboardlaarda yediğimiz içtiğimiz giydiğimiz herşeyde an be an şekillendirilmiyor muyuz.artık var olmak bile tek başına sisteme hizmet etmiyor mu.............
SONUÇ
işte burası size ait yalnızca size....belki de söyleyecek ekleyecek pek çok sözümüz var.........
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder